Entertech, Girişimcilere Yaşam Destek Ünitesi Hizmeti Sunuyor
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi, Deniz ve İçsu Kaynakları Yönetimi Bölümü, Deniz Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Biyotek 15 Şirketi Kurucusu Gülşen Altuğ
Kısaca kendiniz, bugüne kadarki kariyeriniz ve çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi, Deniz ve İçsu Kaynakları Yönetimi Bölümü, Deniz Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesiyim. Çalışma alanım deniz bakteriyolojisi ve bakterilerin biyoteknolojik kullanımı. 2000 yılından bu yana Türkiye denizlerinde, uluslararası denizlerde çalışmalar yürüttük. Bakterilerin metabolik özellikleri, bakteri çeşitliliği, petrol kirliliğinin deniz izolatı bakteriler ile giderilmesi, deniz süngerleri ve bakteri birlikteliğinin anti-bakteriyel etkileri, antibiyotik ve ağır metallere dirençli bakteriler, gemi balast suları ile ülkemize taşınan bakteriyel patojenler, mikroplastik-bakteri ilişkileri konularında yaptığımız çalışmalarla ülkemizde deniz bakterileri ve bakterilerin biyoteknolojik kullanımına yönelik birçok ilk bilimsel veriyi ürettik. Bu çalışmalarımızı sürdürürken, deniz bakterileri izolatlarını kullanarak farklı sektörlere yönelik biyolojik tabanlı ürünler elde etmek amacı ile 2015 yılında İstanbul Üniversitesi Teknokent bünyesinde BİYOTEK 15 Ar-Ge Eğitim Danışmanlık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ni kurduk. Aynı zamanda İ.Ü. Girişim ve Kariyer Kulübü kurucusu ve danışmanı, TURMEPA Projeleri ve İ.Ü. Deniz Elçileri Topluluğu danışman öğretim üyesi, Türk Armatörler Birliği Bilimsel Komiteler Çevre ve Güvenlik Komitesi direktörü olarak çalışmalarımı sürdürüyorum.
Entertech bünyesinde yürüttüğünüz çalışmaların detayları nelerdir? Hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz?
Entertech bünyesinde 2015 yılından bu yana iki proje tamamladık. Şu anda üçüncü projemizi yürütüyoruz. Tamamladığımız projelerden ilki ile patent başvurularımızın da olduğu üç prototipe ulaştık. Birincisi farklı sektörlere ham madde olarak sunulacak antibakteriyel karışımları içeriyor. İkincisi ağır metal gideriminde kullanılacak adapte bakteri formüllerini, üçüncüsü ise petrol kirliliğinin gideriminde kullanılacak tekli/çoklu bakteri kültürlerini içeriyor. Entertech bünyesinde ikinci projemiz deniz izolatlarının yapı yüzeylerinde koruyucu ve iyileştirici olarak kullanımına yönelik formüllerden oluşan üç prototipe ulaşmamızı sağladı. Ağustos 2019’da başlayan ve şu anda yürüyen son projemiz ise tarımda nematod zararlısına karşı kullanılacak deniz bakteri izolatı içeren bileşimleri konu alıyor. Laboratuvar çalışmalarımız dışında saha denemelerinden aldığımız olumlu sonuçlar; deniz bakteri izolatlarının kirlilik giderimi ile ilgili olarak çevreye, bitki koruma ve bitki besleme bileşenleri olarak tarıma, antibakteriyel bileşenler olarak deterjan sanayine olmak üzere farklı sektörlere çevre dostu ürünler için çözümler sunduğunu gösterdi. Bu konularda beş patent başvurumuz oldu. Teknokentte geliştirilen ürünlerle yerli hammadde üreticisi olarak ″denizden gelen″ çözümler sunmaya yeni projelerle devam etmeyi hedefliyoruz.
Bir kadın olarak girişimci olma konusunda ne tür tavsiyeler verirsiniz? Sizce girişimcilerin nelere dikkat etmeleri gerekiyor?
Önce girişimciyi insan olarak değerlendirmek gerekiyor. Çalışma hayatım boyunca kişilerin iş hayatını algılama şekillerinin kişilik özellikleri ile ilgileri üzerinde deneyimlerim oldu. Kişinin inandığı bir fikir uğruna ″garantisi olmayan bir sürece atılabilme reaksiyonunu″ girişim olarak tanımlarsak, girişimciliği besleyen tarafın ″fayda üretmek isteği ile dertlenme″ olduğunu ve bu isteğe zarar verenlere karşı bağışıklık geliştirmenin hayati koşul olduğunu düşünüyorum. Bu bağışıklık azim, iç disiplin, çalışma sevgisi ve her daim yüksek motivasyon ile gelişiyor. Kadın girişimciler hangi eğitim, yaş grubu ve çalışma alanında olurlarsa olsunlar bu engelleri aşma konusunda genetik kodlarından olsa gerek, çoklu-sistem davranış sergileyebiliyorlar.
Örneğin dağ başında üç keçisiyle yaşayan bir kadın ″günlük hayattan″ oluşan kendi işletmesini mükemmel bir şekilde sürdürür. Organizatördür, üreticidir, ekonomisttir, eğitmendir, yöneticidir, bilgedir. Bir işi yaparken diğer bir yetenekten vazgeçmek gerekmeyen bu durumdan eğitimli kadınların alması gereken ilhamlar olduğunu düşünüyorum. Girişimciliğe adım atacak kadınlarımızın sahip oldukları bu kodlamanın farkında olmaları, karşılaştıkları zorlukları gayret kaynağı olarak görmeleri, hayatın her detayında aynı anda farklı çözümlere yönelik hizmet üretebilmelerini, yapılmamışı yapmaya yönelik filizlenmeleri beslemelerini sağlayacaktır.
Türkiye’de bir kadının girişimci olmasının önündeki en büyük zorluklar nelerdir?
Akademisyen bir kadın girişimci olarak bu konuda bir sorun yaşamadım. Elbette her girişimcinin alanına göre farklı veya benzer olabilecek zorluklar var. Biyoteknoloji alanında yatırımcı bulmak diğer alanlara göre daha zor. Ar-Ge destekleri için fonlandırıcı kuruluşlar kısıtlı. Türkiye’de girişimci olmaya ilgi duyanlar için şu anda sunulan, kendinizi test edebileceğiniz alanların artması ve hangi yaş ve eğitim grubundan olursa olsun kadınlara yönelik farklı desteklerin sunulması da yeni nesil kolaylıklar sunuyor. Küçük veya büyük ölçekli iş yapan girişimci kadınlarımızın başarı hikâyeleri zorlukları aşmak için hepimize ilham veriyor. Ancak ülkemizde her doğru fikrin katma değer yaratarak hayat bulması için daha fazla destek göreceği süreçlere ihtiyacımız var.
Bir kadın girişimci olarak Entertech bünyesinde çalışmanın ne tür avantajlarını gördünüz?
Bir akademisyen girişimci olarak Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu çıktıktan sonra üniversiteler bünyesinde teknokentlerin açılması ve akademisyenlerin şirket kurmasının yolu açıldığı için Entertech bünyesinde çalışmanın avantajından önce Entertech’in varlığını bir avantaj olarak görüyorum. Kadın girişimci olduğum için Entertech bünyesinde ayrı bir avantaj yaşadığımı düşünmüyorum. Hedef, fayda üreten bir fikrin hayata geçirilmesi. Bu yüzden akademinin güvenli ortamından farklı bir ortamda mücadeleyi seçen akademisyen girişimcilere Entertech’in yaşam destek ünitesi hizmeti sunduğunu düşünüyorum. Özellikle başlangıçta çok sık olmak üzere, her an soru cevap temposunda iletişimde kalmak ve bu ekosistemde gelişmek bir girişimci için şans. Projeleriniz için sürenin hızla aktığı, emek yoğun ve hata yapma lüksünüzün olmadığı süreçlerde karşılaştığınız sorunların doğru çözümlerini müzakere ettiğiniz, sizin adınıza bilgi üreten ″bir yol göstericinin″ olması çok önemli.